Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyelerinden istifa çağrısı
Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu’nun gazeteden ayrılmasına yol açan “para için manipülatif haber” iddiası gündemdeki yerini koruyor.
Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyeleri Av. Turan Karakaş, Birol Başaran ve Prof. Dr. Barış Doster; Vakıf Başkanı Alev Coşkun, İrfan Hüseyin Yıldız ve Işık Kansu’yu istifaya çağırdı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bir süredir eski genel yayın yönetmeni Arif Kızılyalı’nın da aralarında bulunduğu bir e-ticaret şirketinden kayıt dışı para (bir kutu çikolatada 500 bin TL) alarak haber yapma konusuyla uğraşıyoruz, şimdiki reklam müdürü Arif Kızılyalı. Esra Bozok ve Mali İşler Müdürü Osman Selçuk Özer’e bir süre verdik.
Gazetenin vakıf yöneticileri olarak, Cumhuriyet ile yanyana asla anılmaması gereken etik, ahlak dışı, gazetecilik unsurları hakkında yine vakıf yönetiminde bulunan diğer arkadaşlarımız ve vakıf başkanlarımız hakkında gerekli işlemlerin yapılmasını talep ettik. gazete. Bu tartışma aylarca sürdü.
Vakıf avukatı ve aynı zamanda hukuk işlerinden sorumlu üye olan Turan Karakaş, gördüğü hukuksuzluklara karşı harekete geçti. Olayla ilgili bir hata raporu hazırladı. Vakıf, bu kabahat açıklamasının ardından 22/05/2023 tarihinde bu olayı tek gündemle görüşmek üzere Alev Coşkun başkanlığında toplandı.
Toplantıya Alev Coşkun, Işık Kansu, İrfan Hüseyin Yıldız, Ali Sirmen, Şükran Soner, Hamdi Yaver Aktan, Birol Başaran, Turan Karakaş, Barış Doster bizzat katıldı. Cumhuriyet Vakfı’nın 12 üyesinden 9’u hazır bulunurken, 3 üye vekil gönderdi.
Olayların basına yansımasından önce yapılan bu son görüşmede Alev Coşkun, söz konusu paranın kendi inisiyatifiyle çekildiğini söyleyerek, TÜRMOB Genel Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda vakıf saymanı ve yeminli başkanı Hüseyin Yıldız’a sordu. vakıf şirketinin denetçisi, konuyu kapsayacak şekilde. Vakıf Saymanı İrfan Hüseyin Yıldız, Alev Coşkun’un ‘kapatalım’ önerisine ‘bir formül bulup kapatalım’ sözü verdi. Vakıf Üyesi Turan Karakaş, ‘Biz buraya ceza davasını kapatmak için oturmadık’ diyerek tepki gösterdi…
Öte yandan, vakıf üyeleri Barış Doster, Turan Karakaş, bizzat Birol Başaran ve Özalp Birol gönderdikleri yazıda, davanın kapatılmasının yanlış ve vahim olacağını, yargı yoluyla gerekli işlemin yapılması gerektiğini, sorumluların açığa alınması vakfın bir kuralıydı.
Toplantıda Vakıf Genel Sekreteri Işık Kansu, Alev Coşkun ve Hüseyin Yıldız ile birlikte hareket edeceğini belirterek olayın kapatılmasında ısrar etti.
Görüşmenin ardından gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu konuyu kapatmak zorunda kaldı. Mollaveisoğlu ise Alev Coşkun’dan gazetenin itibarını zedelemeden bir an önce gerekli işlemin yapılmasını istedi. Üstelik konu basına yansımadan ve gazete imha edilmeden bir an önce gerekli işlem yapılsın diye 16. Noterden notere ihtarname çektirdi.
Olayın yargıya ve basına intikal etmesinden sonra Mollaveisoğlu’nun yazdığı yazının her satırı doğrudur ve gazeteyi, mesleki unsurları ve prestijimizi korumayı amaçlamaktadır.
Kendisini onurlu duruşundan dolayı tebrik ediyor, ahlaksızlığa karşı olduğu etiketinden çıkarılmasını kınıyoruz. Olayda adı geçen zanlıların halen gazete künyesinde olduklarını ve suçu örtbas etme çabası olarak görevlerini sürdürdüklerini görüyoruz.
Cumhuriyet gazetesi Atatürk’ün kurduğu 100 yıllık büyük bir marka ve değerdir. Bu gazete vakıf yönetiminden önce de vardı.. Üç beş kişilik çoğunluğun imzasıyla gazetenin yönetiminde yukarıda adı geçen isimlerin karıştığı etik ve hukuka aykırı olaylara izin verilmesi ve sanki oradaymış gibi okuyucuların kandırılması kabul edilemez. Gazeteye operasyondur…
Söz konusu faciaya uymayan Alev Coşkun, İrfan Hüseyin Yıldız ve Işık Kansu’yu istifaya davet ediyoruz.”
Öte yandan Cumhuriyet gazetesi Yazı İşleri Koordinatörü Ferda Öngün de istifa ettiğini açıkladı. On gün, ” Önce bir kez söylüyorum, seni çok sevdim” diyerek istifa mektubunda şu ifadelere yer verdi:
“Bu sevgi ve gönül bağıyla rüyalarımda bile göremediğim en zor zamanlarda birlikte gazetecilik yaptık. Bodrum’dan geldiğim her güne değdi. Çünkü her biriniz çok özelsiniz. Gurur duydum. seni burada bulmak, seni burada tanımak, şakalaşmak, gülmek ve ağlamak.
Bu 11 ayda adaletli olmaya, kalp kırmamaya, sevgi ve saygı ortamı oluşturmaya değer verdim. Bir yandan da günlük koşuşturmaca ve gerginlik içinde kimleri kırdıysam onlardan özür diliyorum. Burada “profesyonel gazeteci” olarak bulunmadım, çalıştığım her gün Atatürk’e ve Cumhuriyet’e borcumu ödedim. Lisedeyken kendime verdiğim “Gazeteci olacağım, cumhuriyet için çalışacağım” sözümü tuttum. Cumhuriyet tarihinin en büyük depreminde, tarihin en büyük seçiminde sizlerle en doğru gazeteyi çıkarmak için gece gündüz çalıştık. Bugün sana veda ediyorum. Bunun bir veda değil, tüm hayallerini gerçekleştirmiş bir gazeteci olarak benim için bir veda olmasını istiyorum. Patlatamadığımız şampanyayı bırakın. Hakkınız helal olsun.” (HABER MERKEZİ)